Firmaların doğa dostu bir tavır takınmalarına alışmaya başlıyoruz. Çoğu zaman samimiyetinden şüphe duysak da olumlu çıktılar elde edebiliyorsak çevremiz adına bir kazanımdır diyebiliriz (miyiz?).

Büyük Firmalarla - "Savaşma Seviş!"

  • Posted: Perşembe, Şubat 18, 2010
  • |
  • Author: CresCent
  • |
  • Filed under: Pazarlama, Sosyal

Çevremizle ve sağlığımızla ilgili hassasiyetimiz her geçen gün medyanın da yoğun desteği ile artıyor. Hal böyle olunca geldiğimiz durumun kendimizden başka suçlularını da arayışımız ister istemez kendini daha çok gösteriyor. Bu noktada doğanın tüketilişine özellikle büyük şirketlerin sebep olduğu, dolayısıyla pek çok farklı ülke halkının ve bunlar içerisinde elbette özellikle çevrecilerin bu firmalara karşı temkinli olunması gerektiği ile ilgili çoğu haklı onlarca sebebi ortaya çıkıyor.

Ancak yapılan yanlışları göstermek ve onları caydırmak için zorlama ve dayatmalarla karşılarına dikilerek yapılan pek çok uğraşın yanında ben farklı bir açıdan bakmayı deniyorum. Diğer tarafıyla bu büyük firmaların sahip oldukları varlık ve güç bugün iyi amaçlar için kullanılamaz mı? Onları anlamaya çalışarak ve biraz da kendimi zorlayarak özellikle uluslar arası arenada iş yapan firmaların geldikleri noktaya ulaşmak için uzun bir yoldan geçtikleri düşünüldüğünde, bu süreç içerisinde çevre adına tam anlamıyla günahsız olmaları da maalesef beklenemez. Çünkü mevcut dünya düzeni; kurallara ve etiğe harfi harfine uyan, maliyetlerini hesaplarken ve üretimlerini yaparken çevreye/insana vereceği zararları da hesaba katan firmaları küçük oyuncular olarak bırakırken önceliğini tamamen rakamlar üzerine kuranları yükseltiyor. Bu firmaların tam da bu noktadaki seçimleri nasıl sorgulanmalıdır: Küçük kalmak, daha da büyümek?

Aşağıda bahsedeceğim firmalar elbette dünyanın en “yeşil” firmaları değiller. Ancak az önce değindiğim üzere bu firmalar pazardaki niş oyuncular da değiller. Bu yüzden sürdürülebilirlik adına neler yaptıklarına bakmakta fayda var.

Kimberly-Clark

Kağıt devi Kimberly-Clark çevrecilik ile ilgili hakkında basında çıkan kötü haberleri tersine çevirmek istedi ve geçtiğimiz yılın başlarında EPA (U.S. Environmental Protection Agency) tarafından “yeşil güç” (Green Power) üyesi olarak tanındı. Greenpeace ile Kanada’nın Boreal Ormanlarındaki traşlama kesimi hakkında yaşadığı uzun çatışmalardan sonra firma, doğa dostu kaynaklardan elde edilen fiberin kaynak olarak kullanılmasını kabul etti.

Kimberly-Clark, sürdürülebilirlik adına üçüncü parti Orman İdare Komisyonu tarafından sertifikalandırlmadıkça Boreal’dan materyal getirilmediğini söylüyor. Bu biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve iklim değişikliklerine karşı Boreal’ın önemli bir bölge olduğunu vurgulayan çevreciler adına önemli bir kazanım. Kleenex, Scott ve Cottonelle markalarını üreten firma 2011 yılı sonunda Kuzey Amerika’daki kağıt mendillerin %40’ının geridönüşümlü veya sertifikalı olacağını ve bu rakamın artış hızıın 2007’den bu yana %70’ler civarında olduğunu vurguluyor.

Staples

Ofis malzemeleri sektörünün liderlerinden olan Staples zaman zaman çevreci yönelimleriyle başlıklara konu oluyor. Firmanın finans müdürü John Mahoney çevre dostu sürdürülebilir girişimlerin Staples’in harcamalarında kaynak sarfiyatını önlediğini söylüyor. Örnek olarak üç amper lambalardan iki amper lambalara geçiş yapan firma harcamalarında 4,2 milyon USD kazanç sağlamış. Kullandığı dizel yakıtlarıda da tasarrufa giderek 540,000 galon/yıl yani 1,5 milyon USD’lik bir fayda sağlamış. Bunu da kullandığı kamyonları saatte 60 mil’den fazla hız yapamayacak şekilde yeniden düzenleyerek gerçekleştirmişler. Staples’in övündüğü başka bir konu da güneş enerjisine olan bağlılıkları.


Starbucks

Dünya kahve sektörünün önemli markası Starbucks pek çok mağaza için de tartışma konusu olan super aydınlatmalı LED tabelalarını 8.000 mağazasında değiştireceğini taahhüt etti. Tüm Starbucks’larda yapılacak bu değişiklikle önümüzdeki yılın sonuna kadar enerji tüketiminde %25 oranında bir tasarruf sağlanacağı hedefleniyor. Bununla birlikte mağazaları için başkaca bir takım çevreci uygulamalar da araştırılıyor. Ayrıca Sturbucks’ta herhangi biri kahve çekildikten sonra kalan artıkları kompost yapmak için isteyebiliyor.


Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ve gün geçtikçe de artıyor. Sonuç olarak yukarıda değindiğim sorumu yineliyorum: Mevcut dünya düzeni; kurallara ve etiğe harfi harfine uyan, maliyetlerini hesaplarken ve üretimlerini yaparken çevreye/insana vereceği zararları da hesaba katan firmaları küçük oyuncular olarak bırakıp önceliğini tamamen rakamlar üzerine kuranları yükseltirken, bu firmaların tam da bu noktadaki seçimleri nasıl sorgulanmalıdır? Akabinde şunu da ekliyorum, bunları sorgulamayı bırakıp sonrayı nasıl değiştirebiliriz üzerine birlikte çalışmak mümkün olabilir mi?

0 people have left comments

Commentors on this Post-