Firmaların doğa dostu bir tavır takınmalarına alışmaya başlıyoruz. Çoğu zaman samimiyetinden şüphe duysak da olumlu çıktılar elde edebiliyorsak çevremiz adına bir kazanımdır diyebiliriz (miyiz?).

Türkiye'nin İlk Hibrid Otobüsü

  • Posted: Pazartesi, Aralık 05, 2011
  • |
  • Author: CresCent
  • |
  • Filed under: Sosyal, Teknoloji

Hibrid ve çevreci otomobillerle ilgili her geçen gün daha fazla haber ve yenilikle karşılaşılıyor.


Bu sürecin önemli ayaklarından biri ise TEMSA tarafından üretilen Türkiye’nin ilk hibrid otobüsü Hybrid Avenue ile hayat buldu. TEMSA, Avenue’nin hibrid versiyonunda Siemens’in tüm dünyada beğeniyle karşılanan ELFA Hibrid Sistemleri’ni kullanılıyor.

21. yüzyılın insanlığa olan en önemli etkileri arasında kuşkusuz doğaya daha saygılı, çevrenin korunmasına daha fazla katkıda bulunan teknolojilere olan ilginin artması geliyor. Son birkaç yıldır sıklıkla karşılaştığımız çevreci oto, düşük karbondioksit salınımı, sıfır emisyon gibi kavramlardan biri de hibrid sistemler. Hibrid teknolojisi, tamamen elektrik enerjisiyle çalışan sıfır emisyonlu araçlara geçiş öncesinde yaşanan bir ara dönemi temsil ediyor. Hem geleneksel motor teknolojilerini hem de elektrik enerjisi kullanımını kapsayan bir teknoloji olan hibrid, mevcut akü teknolojilerinin uzun mesafeli yolculuklarda ihtiyacı tam karşılayamaması nedeniyle tercih sıralamasında yerini koruyor.

TEMSA tarafından üretilen şehir içi toplu ulaşım aracı Avenue, Siemens’in ELFA Hibrid Sistemleri aracılığıyla Hibrid Avenue olarak da hazırlandı. TEMSA Hybrid Avenue’de frenleme esnasında oluşan enerji, elektrik motorlarının yardımıyla depolanıyor ve aracın tekrar hareketi esnasında kullanılıyor. Elektriğin depolandığı ultra kapasitörlerde yeterli enerji olduğu müddetçe araç bunu kullanarak dizel motora gelen ek yüklenmeleri karşılıyor, dolayısıyla dizel otobüslere kıyasla yakıt tüketiminde ve karbondioksit emisyonunda yüzde 25’e varan tasarruf sağlıyor. ELFA sayesinde araçta mekanik bir sistem ve vites kutusu bulunmaması, aracın daha sessiz ve konforlu olmasının yolunu da açıyor.

İlk uluslararası tanıtımı sektörün önemli etkinliklerinden Belçika’daki Busworld fuarında gerçekleştirilen Temsa Hybrid Avenue, halen belediyeler tarafından kendi yol şartlarında test ediliyor.

Kaynak: Bilgi Çağı

Havayı Temizleyen Billboard

  • Posted: Salı, Haziran 28, 2011
  • |
  • Author: CresCent
  • |
  • Filed under: Doğa, Pazarlama

Coca Cola ve (WWF) Dünya Vahşi Yaşam Fonu belki de şu ana kadar yapılmış en yeşil reklama imza attılar. Filipinler'deki 20 metreye 20 metre boyunda özel bir çay ağacıyla kaplı olan Coca Cola billboardu havadaki kiri absorbe ediyor.

Billboard'daki bir bitki yaklaşık 13 poundluk karbondioksiti absorbe edebiliyor. Botanikçi Anthony Gao, Coca Cola billboardunun 46.800 poundluk karbondioksit emilimi sağlayacağını dile getiriyor.

Billboard'da kullanılan bütün materyaller çevre dostu.



Billboard'daki çay bitkileri, eski kola şişelerinden yapılmış saksıların içine yerleştirilmiş. 3600 saksının bulunduğu billboard, bitkinin yana doğru büyümesine elverişli bir şekilde tasarlanmış. Bitkinin ekildiği toprak endüstiri yan ürünleri ve gübreyle hazırlanmış.

Coca Cola Filipinler Genel Müdürü Guillermo Aponte, "Bitki billboard yaratmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu billboard Coca Cola'nın "Live Positively" (Olumlu yaşa) felsefesine duyduğumuz bağlılığı da gösteriyor. Yaptığımız her işte sürdürülebilirliği destekleyerek dünyada bir fark yaratmaya çalışıyoruz." dedi.


Kaynak : www.mediacatonline.com
Fotoğraf : www.philstar.com

Çok Fonksiyonlu Solar Panel

  • Posted: Çarşamba, Haziran 08, 2011
  • |
  • Author: CresCent
  • |
  • Filed under: Teknoloji

Pulse Clean Radyasyon Önleyici

  • Posted: Pazar, Nisan 24, 2011
  • |
  • Author: CresCent
  • |
  • Filed under: sağlık, Teknoloji

Özellikle cep telefonu gibi elektronik aletlerin radyasyon zararlarını abartarak tüm hastalıkların tek sorumlusuymuş gibi sunan ve hemen akabinde çözüm olarak tanıtılan pek çok mucize ürün biliyoruz. Radyasyon çeken kolyeler, taşlar, yapıştırmalar vs.. Bu ürünlerin en büyük eksiği uluslar arası akreditasyonu olan güvenilir analiz kuruluşlarınca yapılmış testlerinin olmayışı.

Ancak yakın zamanda farklı bir ürünle tanıştım. Pulse Clean adı verilen bu ürünün Japonya Baibyuaron Laboratuarınca yapılmış testleri mevcut. ABD, Avrupa'da bazı ülkelerde, Çin ve Japonya'da da patentleri olan bu ürünün Los Angeles'de verilmiş bir de Altın Buluş ödülü mevcut.

Teknoloji özetle şu şekilde: Turmalin adı verilen bir taş var ve bu taş negatif iyon üretiyor. Bu taş mikro granül haline getiriliyor ve "high polymer polyethlyn" ile 400 derecede sinterleme yöntemiyle bir levha haline getiriliyor. Bu levha negatif iyon yayan ve mikro boşluklarını bulunan bir levha haline geliyor. Bu negatif iyonlar insan sağlığına zararlı olan pozitif iyonları nötrlüyor.

Bu tip ürünlerde genellikle mühendislik ön plana çıktığı için estetik kısım gözardı ediliyor. Ancak estetik olarakda çok rahatsız edici olduğunu söyleyemem. Fakat bir iPhone kullanıcısı telefonun arkasına bu kalın çıkartmayı yapıştırmayı göze alır mı bilemiyorum. Elbette önce sağlık.

Detaylı bilgi için http://www.pulseclean.com.tr

Hamileler için Radyasyon Önleyici

Söz konusu olan bebeğimiz olduğunda elbette kendimiz için olduğundan çok daha fazla dikkat ediyoruz her şeye. Özellikle hamilelik sürecinde en doğrusunu yapmak için bol bol araştırıyor ve soruyoruz. Bu noktada çelişkili pek çok bilgi ile karşılaşıyor ve kafamızı da karıştırıyoruz. Fakat elektromanyetik radyasyon yayan cihazların zararı ve mümkün olduğunca uzak durulması gerektiği tartışmasız kabul edilen bir gerçek. Bunu bilir ve dikkat ederiz etmesine de ne kadar uygulayabiliriz? Özellikle çalışan anne adaylarının bilgisayarlardan, cep telefonlarından, bir sürü ofis cihazlarının bulunduğu ortamlardan ve Wi-Fi ağlardan uzak durmaları nasıl mümkün olabilir.

Her kadının hamile de olsa AVM’lerden uzak durması da beklenemez. Giriş kapısındaki detektörlerden geçmeyerek biraz olsun korunduklarını sanmaları belki sadece psikolojik bir fayda sağlar, zira AVM’deki her mağazanın giriş ve çıkışlarındaki detektörlere, kablosuz internet kalabalığına maruz kalmak kaçınılmazdır. Bu ve buna benzer pek çok örnek verilebilir.


Bu tehlikelerden anne adaylarını koruyan bir üründen biraz geç haberdar oldum. Herhangi bir bilimsel dayanağı olmayan ve radyasyondan koruduğunu iddia eden kolyeler, çıkartmalar, taşlar vs.’den bilgimiz vardı. Ancak daha bilimsel çalışmalar yaparak üretilen ve anne&bebek ürünleri satan her mağazada bulunması gerektiğini düşündüğüm bu ürünler gömlek/kuşak/battaniye gibi çeşitli formlarda bulunan elyaf ve metalden yapılmış iletken tekstil ürünleri.

Belly Armor adındaki Singapur ve New York merkezli firma temel olarak radyasyonu fetusa ulaşmadan önce nötralize etme fikri üzerine bu ürünleri geliştirmişler. Firma; Shangai Ölçüm ve Test Teknolojileri Enstitüsünün ölçümlerine göre ürünlerinin radyasyonu %90 ile %99 oranında başarılı olduğunu söylüyor.


Ayrıca Pong Research adında bir firmanın geliştirdiği ürün de cep telefonlarındaki elektromanyetik radyasyonu yaklaşık %70 oranında azaltabiliyor.

Belly Armor firmasının web sitesinde Türkiye satış temsilcisinin Coming Soon olarak belirtilmesi de ayrıca dikkat çekici, yani yakınlarda ürünü ülkemizde de görebiliriz.




Belly Armor: www.bellyarmor.com

Hangisi Daha Çevreci: Gerçek Bir Yılbaşı Ağacı mı, Suni Olan mı?

  • Posted: Salı, Ocak 18, 2011
  • |
  • Author: CresCent
  • |
  • Filed under: Doğa, Sosyal

Ülkemizde yılbaşı kutlamalarında özellikle son yıllarda belirli bölgelerde iyice yaygınlaşan ağaç süsleme geleneği daha çok aile içi kutlamaların da merkezine oturmaya başladı diyebiliriz. Noel ağacı veya yılbaşı ağacı, adına her ne denirse, bunların eğlence amaçlı kullanımı konusunda yapılan farklı dünya görüşü eksenindeki tartışmaları bir yana bırakıp çevre açısından da kısaca değerlendirmek gerektiğini düşündüm.

Hangisi daha çevreci: Gerçek bir yılbaşı ağacı mı, yoksa suni olan mı?

Bizde henüz ağaç tarımı dahi çok yaygınlaşmamışken yılbaşı ağacı olmak için yetiştirilen ağaç var mıdır bilemiyorum, üstelik ülkemizde bu konuda büyük bir pazardan da söz edilemezken. Ancak trend öyle gösteriyor ki önümüzdeki yıllarda yılbaşı ağaçlarına talep artarak devam edecek. Bu noktada az gibi görünse de bu talebin nereden karşılanacağını merak ediyorum.

Öte yandan, gerçek ağaçların kesilip süslenmesine karşı dururken buna alternatif olarak Çin’de üretilen suni yılbaşı ağaçları karşımıza çıkmaktadır. Peki petrol kaynaklı, polivinil klorür (PVC) bırakan ve çok sayıda kurşun içerdiği tespit edilmiş bu ağaç görünümlü zararlının kullanılması ne kadar doğrudur? Bu suni ağaçların kullanılıp atılmasından sonra doğanın eritmek için yüzyıllarca sürdüreceği bir mücadeleye sebep olunacaktır. Bugün, Amerikalıların yaklaşık %70'i suni ağaçları tercih etmektedir.

Maalesef bu sorunun kesin bir doğru cevabı olduğu söylenemez. Benim kendi adıma önerim önümüzdeki yıllarda eğer muhakkak bir ağaç süslenmesi gerekiyorsa seçim gerçek bir ağaçtan yana olmalıdır. Ancak bu amaçla kullanılacak ağaçların yetiştirilmesi gereklidir, ya da alternatifi olarak karşımıza geri dönüşümlü malzemeden üretilmiş ağaçlar çıkmalıdır.
Tüm bunlardan öte elbette asıl gerekli olan bu hassasiyeti yakalamaktır. Böylece herkes kendi çözümünü üretebilecektir. Bahçesi olan bir apartmanda yaşayanlar bahçelerine bir ağaç dikerek ortak bir yılbaşı süslemesi yapabilir, ya da küçük ağaçlar tercih ederek yılbaşından sonra da balkonlarında büyütebilirler. Böylece yılbaşı kendi üretkenliğimizi geliştirmek adına güzel bir fırsat da olabilir.

Elektronik Cihazların Çevre Odaklı Hikayesi

Ortalama her kullanıcı tüketici elektroniği olarak bilinen cep telefonu gibi pek çok cihazın hayatımızı kolaylaştırdığını kabul eder. Ancak çoğumuz bu cihazların kadmiyum, berilyum, krom veya arsenik gibi toksik maddeler ile dolu olduğu gerçeğinin farkında değilizdir. Bu cihazların başka bir özellikleri de bunları hızlıca dışarı atmalarıdır.

Şirketler tüketicileri kapitalist pazarlamanın da bir gereği olarak bu cihazları sürekli üst sürümlerine yükseltmek gerektiğine inandırmakta hatta çeşitli uygulamalarla buna mecbur bırakmaktadırlar. Free Range Studios tarafından hazırlanan aşağıda paylaştığım klibe göre yılda 25 milyon ton elektronik atık ortaya çıkmakta, bu atıklar ekosistem ve toplum sağlığı açısından da büyük sorunlara sebep olmaktadır. Örneğin; çok sayıda elektronik atık işleme tesisinin bulunduğu Guiyu/Çin’de %80’in üzerindeki çocukta kandaki kurşun oranı çok yüksek seviyelerde çıkmıştır.





Kaynak: TerraChoice Blog